Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen “4. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumu ve Sergisi” Akrones Otel’de düzenlenen açılış toplantısı ile başladı.

21-24 Şubat 2018 tarihleri arasında Jeoloji Mühendisleri Odası, Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ), Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası, Afyon Jeotermal Turizm ve Ticaret A.Ş (AFJET), Türkiye Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği (JKBB), Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) ve Türkiye Maden Suyu Üreticileri Derneği (MASUDER) ortaklığında gerçekleştirilecek olan sempozyumun açılış programına Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, Afyon Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hüsnü Serteser, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şakir Şimşek, AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsa Sağbaş ile beraber il ve ilçe protokol mensupları, AKÜ öğretim elemanları, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için jeotermal enerji

Sempozyumda açış konuşmasını gerçekleştiren Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şakir Şimşek, enerjide dışa bağımlılığı azaltma konusunda jeotermal enerjiden faydalanmanın önemini ifade etti. Ülkelerin enerji politikalarının yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini söyleyen Şimşek, “Jeotermal enerjide ilk olarak 1960’lı yıllarda başlatılan arama çalışmalarından sonra araştırmalar ve yatırımlar artmış, kullanımlar yaygınlaşmıştır. Günümüzde jeotermal sektöre özellikle devletin de verdiği destek ile her geçen gün yeni işletmelerin devreye alındığı bir gündem yaşanmaktadır. Ülkemiz dünyada elektrik santral kurulu güç artışında birinci, kurulu güçte de dördüncü sıraya yükselmiştir” dedi.

Jeotermal enerjiden pek çok alanda istifade edilebiliyor

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, Türkiye’nin jeotermal enerji konusunda dünyadaki şanslı sayılabilecek ülkelerden birisi olduğunu ve kullanımının 12 bin yıl önceye kadar uzandığını dile getirdi. Jeotermal enerjinin çok sayıda kullanım alanı olduğunu söyleyen Alan,  “Elektrik enerjisi üretimi, merkezi ısıtma ve soğutma, seracılık, endüstriyel amaçlı kullanımlarda proses ısı temininde ve kurutma işleminde, karbondioksit, gübre, lityum, ağır su, hidrojen gibi kimyasal maddelerin ve minerallerin üretiminde, termal turizm ve tedavide, kaplıca amaçlı kullanımda bu enerjiden yararlanabilmekteyiz” diye konuştu.

Afyonkarahisar termal turizmle beraber sağlık turizminde de yatırım aldı

Afyon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser ise Türkiye’de turizmin çeşitlik kazanması ve 12 aya yayılması konusunda Turizm Bakanlığının çalışmaları olduğunu ve bu çeşitlendirme konusunda en önemli alanlardan birisinin termal turizm olduğunu kaydetti. Afyonkarahisar’ın termal turizm ile beraber sağlık turizminde de atılımlar yaptığını kaydeden Serteser, “Bu kapsamda, bazı otellerimiz klinik yetkisi almış olup, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi oluşturarak uzman ekipler ile hizmet vermektedir. Ayrıca, ilimiz sadece termal ve sağlık turizminde değil, spor ve kongre turizminde de önemli gelişmeler sağlamıştır. Termal turizm sayesinde ilimiz spor turizminin gelişmesine de katkı sağlanarak son yıllarda önemli yatırımlara imza atılmış ve birçok spor tesisi yapılmıştır. Bu tesislerde her yıl ülkemizin güzide spor kulüpleri kamp yaparak ilimiz termal otellerinde konaklamaktadırlar” şeklinde konuştu.

Afyonkarahisar’ın jeotermal potansiyelinin farkındayız

Sempozyum paydaşlarından olan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ise AKÜ’nün Afyonkarahisar için öncelikli konular üzerine bilimsel araştırmalar gerçekleştirdiğini dile getirdi. Hem jeotermal enerjinin hem de Afyonkarahisar’ın potansiyelinin farkında olduklarını belirten Solak şöyle konuştu:

“2009 yılında Jeotermal-Mineralli Sular ve Maden Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni ve 2010 yılında Jeoloji Mühendisliği Bölümlerini açarak, bölgemizde jeotermal, mermer, endüstriyel hammadde gibi yer altı kaynakları ile deprem konulu AR-GE projelerinin hız kazanmasına vesile olmuştur. Jeotermal Araştırma Merkezimiz jeoloji, maden ve jeofizik mühendislerinden oluşan multidisipliner araştırma ekibi ve sahip olduğu jeofizik ekipmanlarla başta Afyonkarahisar ve yakın çevresi olmak üzere; Denizli-Aydın-Manisa-Kırşehir-İzmir gibi ülkemizin çeşitli yerlerinde toplam 35 adet proje yürütmüştür. Jeotermal başta olmak üzere, ilimizin öncelikli alanlarında üniversitemizin yatırımları hızla devam etmektedir. 2012 yılında kurulan AKÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesine bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğimizde de 6 adet hidroterapi havuzu ve egzersiz havuzları hastalarımızın tedavi hizmetinde sürekli kullanılmaktadır.”

Yenilenebilir enerji kaynaklarının doğal kaynaklardan elde edilmesi sebebiyle çok büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Solak, “Rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir kaynakların doğal kaynaklardan elde edilmesi ve sürdürülebilirliği olması nedeniyle enerji ihtiyacının karşılanmasında önemli pay sahibi olmaya başlanmıştır. Bu bağlamda; her geçen gün büyüyen jeotermal sektöründe yatırımlar sürekli artış göstermektedir” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji tüm ülkelerin önemli gündem maddesi

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise, kömür ve petrolden elde edilen enerji yerine yenilenebilir enerjinin hem Türkiye hem de dünya gündeminde önemli bir yer tuttuğunu ifade etti. Afyonkarahisar’ın termal turizmde herkesin bildiği bir şehir olduğunu söyleyen Çoban, maden suyu üretimi konusunda da Afyonkarahisar’ın önemli bir konumda olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

“İki tane maden suyumuz var, bu maden sularımız da gerçekten ülkemizde ciddi anlamda tüketilen mineral sularımız. Bu üreticilerden bir tanesi Amerika’daki bir arkadaşına bizim maden suyumuzu göndermiş. Oradaki arkadaş da bir gün 6 yakınını davet etmiş. Standart bardaklara değişik ülkelerin maden suyunu koymuş. Bir tanesine de Afyon maden suyunu koymuş. Bunları kameraya almış, içtikten sonra ilk etapta 6 kişiden 5 tanesi Afyon maden suyunun daha güzel olduğunu belirtmişler. İkinci sefer de 6 kişiden tamamı bizim maden suyumuzu seçmiş. Demek ki biz maden sularımızı tanıtmakta biraz sıkıntılıyız. Bu şekilde çalışmalar yaparsak jeotermalde öncü olan ülkemiz mineralde de öncü olur.”

Termal, turizmin en önemli ayaklarından

Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz ise termalin ön plana çıkmasıyla turizm alanında Afyonkarahisar’ın bir marka haline geldiğini söyledi.  Termal turizmin önemini vurgulayan Tutulmaz, “Termal sadece eskiden olduğu gibi sağlık amacıyla kullanılmıyor. Termal, turizmin en önemli ayaklarından birisi oldu. Bunun sonucu olarak da çok güzel otellere, tesislere sahip olduk. Bu tesisler bir taraftan da diğer turizm alanlarının temellerini teşkil etti. Eğer bu otellerimiz olmasaydı spor turizmi ve diğer alanlarda başarılarımız, beklentilerimiz fazla olmayacaktı. Bu termal suyun dolaylı yönden de bize katkısı var. İlimizin marka değerini artırıyor” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından sempozyumun gerçekleşmesinde katkısı olan sponsorlara plaket takdim edilirken, katılımcı firmalar tarafından oluşturulan sergi, protokol üyeleri tarafından gezildi.

21-24 Şubat 2018 tarihleri arasında 2 salonda 16 farklı oturum ile gerçekleşecek sempozyumda, 68 sözlü ve 13 poster bildiri sunumu yapılacak.

26 Şubat 2018, Pazartesi 1414 kez görüntülendi