Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ), Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün işbirliğiyle düzenlenen “Afyonkarahisar Görsel Sanatlar Öğretmenleri Çalıştayı” AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) ev sahipliğinde gerçekleşti.
AKÜ GSF İbrahim Küçükkurt Salonunda düzenlenen, çalıştayın açış konuşmasını yapan Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü Temel Eğitim Şube Müdürü Gürbüz Bıdık, üniversite ve Milli Eğitim Müdürlüğü arasında yapılan işbirliği protokolü kapsamında yapılan çalışmalarla daha iyi işler yaptıklarını söyledi. Bıdık, “Burada teori ile pratiğin buluşmasını görüyoruz. Bu anlamda da güzel bir sinerjinin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Farklı alanlarla yapmış olduğumuz programlarla hem üniversitemizin hem de il milli eğitim müdürlüğümüzün Afyonkarahisar’a dinamizm ve sinerji kattığını düşünüyorum” dedi.
AKÜ Rektör Yardımcısı ve GSF Dekanı Prof. Dr. İsa Sağbaş iseyaptığı konuşmada çalıştay ve karma sergi hakkında bilgiler verdi. Sağbaş, “Bugün gerçekleşecek çalıştaya il genelinden toplam 120 öğretmenimiz ve hocamız katılmaktadır. Saat 16.00’da açılışını gerçekleştireceğimiz karma sergimizde ise toplam 53 eser sergilenecektir. Emeği geçen katkısı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak daüniversitelerin eğitim, bilim ve araştırma alanlarında olduğu kadar, sanat alanında da öncelikle içinde yaşadıkları şehre, bölgeye ve ülkeye katkıda bulunacak çalışmalar yapmak durumunda olduğunu söyledi. Solak, “Şehrimizin sosyo-ekonomik ve kültürel değişim ve gelişiminde önemli roller üstlenen üniversitemiz, bu anlayışla çalışmalarını başarıyla sürdürmektedir. Üniversite olarak sanat eğitimi alanında da paydaşlarımızla olumlu ilişkiler içerisinde etkinlikler gerçekleştirebilmenin öneminin farkındayız. Bu etkinlik vesilesiyle ilimizde görev yapan 120 Görsel Sanatlar Öğretmeninin sanat eğitimi alanında görüş alışverişinde bulunmalarını sağlayarak, mesleki gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin en büyük müzik müzesi AKÜ’de
AKÜ çalışma alanları ve hedefleri konusunda katılımcılara bilgiler veren Solak, “AKÜ, 1992 yılında kurulan 21 üniversiteden bir tanesi ki önümüzdeki yıl 25. yılını kutlayacağız. 15 fakülte, 15 meslek yüksekokulu, 5 yüksekokul, 2 hastane, 5 enstitüsü 3’ü aktif olmak üzere eğitim öğretimine devam ediyor. Meslek yüksekokullarımız 12 ilçe ile il merkezinde bulunmaktadır. Şehir merkezinde ise 3 taneBolvadin’de bir tane yine Sandıklı’da bir olmak üzere toplam 5 kampüsümüz var”dedi.AKÜ’nün artık ortak ölçekli bir üniversite olduğunu söyleyen Solak, “AKÜ’de toplam 48 bin 600 öğrenci eğitim görüyor. Üniversiteler edebiyatsız, sanatsız, güzel sanatsız, musikisiz olmaz. Türkiye’de en büyük müzik müzesini kuran üniversiteyiz” dedi.
Güneş enerjisinden elektrik üreteceğiz
Termal ve sağlık turizminde jeotermal kaynaklardan Türkiye’de en fazla yararlanan ilk ve tek örnek üniversitenin AKÜ olduğunu söyleyen Solak sözlerine şöyle devam etti:
“Termal kaplıca suyundan hastanemizde 6 tane termal havuz var. Özellikle felçli hastalar, hareket kısıtlılığı olan hatsalar, hekim orderını alan hastalarımız tedavi olurken havuzlarımızı kullanıyorlar ve şifa buluyorlar. Hastanemize yabancı hastalar alıyoruz. Mermer ve doğal taş yine çalışma alanımız. Kırmızı ve beyaz et üretimi, gıda ve gıda ürünleri de bizim çalışma alanımız. Bu yıl kurduğumuz teknopark ile tıbbi aromatik bitkiler alanında çalışmalaryapıyoruz. Güneş enerjisinden yararlanmayı hedef bildik yakında kendi elektriğimizi üreteceğiz”.
Kent kültürü bireyleri yansıtır
Panel Oturum Başkanı AKÜ GSF Temel Eğitim Bölümü Başkanı Yrd. Doç Dr. Fevzi Nuri Kara ise kent kültürünün kentte yaşayan bireylerin kültürünü ve benliğini yansıttığını söyledi. Kara, “Toplum yalnız bireylerin oluşturduğu bir yığın olarak algılanamayacağı gibi kentleşmen kavram olarak yalnız kent nüfusundaki artış anlamına gelmemektir. Kentlerin kimliğini belirleyen kültürel ürünü de sanat eğitimiyle ekilen tohumlar zaman içinde toprağını iten çiçekler gibi bahçeleri farklı renklerle donatır. Toplumsal yaşamı zenginleştirir güzelleştirir” dedi.
Kara, sözlerine şöyle devam etti:
“Sanatın özünde bulunan bu güzelleştirme ülküsü sanat ile halk arasında etkileşimli bir uyum oluşturur. Kültür-sanat ortamları kent kültürünün evrensel değerlerle bütünleşmesini sağlayan toplumsal çimento görevi görmesi bakımından çok önemlidir. Bu kapsamda toplumun düşün bilim ve sanat köprüsünü taşıyıcı en önemli saç ayakları olan eğitim kurumlarıdır. Kentte düzenlenen sosyal sanatsal etkinlikler ve sanat yapıtları uluslararası alanda kenti tanıtma görevi görmektedir. Kentte politik ve kültürel statü eklemekte kent kültürünü bir imaj olarak kullanmaktadır.”
Osmanlı Devleti Batıyı örnek almak zorunda kaldı
Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Ünver ise kültür dünyamızı etkileyen iç ve dış faktörlerin olduğunu belirtti. Ünver, “741 yılında Talas savaşında Türkler, Müslümanlarla birlikte Çinlilere karşı savaşmıştır. Bu savaşla, Müslümanlığa yakınlaşmaları ve Müslümanlığı kabul etmeleri kültür dünyamızda önemli bir değişimi ifade ediyor. Türklerin tamamen Müslümanlığa geçmeleri 450- 500 yıl kadar sürdü. Sonuçta şöyle bir durum karşımıza çıktı. İslam, kendine özgü inanç sistematiği ile birlikte farklı bir yaşam felsefesi vardı. Türklerde bu felsefeyi kabul ettiler” dedi.
Ünver sözlerine şöyle devam etti:
“Türklerin sanatlarına, kültürlerine baktığımızda bir sentezden bahsetmemiz mümkün. Batının bilim ve teknolojide gelişmesiyle Batının örnek alınmasında reform ve aydınlanma dönemi var. Osmanlı Devleti, Batıyı örnek almak zorunda kaldı. Batı aynı zamanda kültür üretiyordu. Bilim ve teknoloji nasıl evrensel ise onların ürettiği kültürde evrensel oluyordu. Burada bir sentezden bahsetmek mümkün değildir. Sanayi Nefise Mektebi tamamen bir Fransız ekolü olarak kendini göstermektedir. Türk kültürü ve sanatına özgü hiçbir ifade kapısından içeri girememiştir.”
Çalışmayı istemek yeterli değil
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Meliha Yılmaz ise, öğretmen tutumu ve doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgiler verdi. Yılmaz, “Sanatsal açıdan ele alındığında motivasyon kısaca, öğrencinin sanatsal çalışmalar yapmaya istekli hale gelmesi ve çalışma esnasında bu isteğini sürdürebilmesi anlamına gelmekte. Sadece çalışma yapmaya isteklendirmenin yeterli olmadığını, çalışma esnasında da bir takım motivasyonlar geliştirmek zorunda olduğumuzu söylemek istiyorum” diye konuştu.Bireyi en iyi harekete geçiren motivasyon türünün içsel motivasyon olduğunu söyleyen Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Motivasyon içsel ve dışsal olmak üzere iki çeşittir. İçsel motivasyon açısından bireyi harekete geçiren en önemli etkenler sevgi, bilme ihtiyacı, ilgi duyma, merak etme, cesarettir. Dışsal motivasyon da ise dıştan gelen ödüllerden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Hediye, para ödülü, madalya, kupa, derece verme, rekabet yaratma, not verme, diğerlerinden daha iyi olma isteği, başkalarını mutlu etme isteği dıştan gelen motivasyon kaynaklarıdır.”
Yaratıcılık karşılığını göremediğimiz bir kavram
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yolcu ise yaratıcılığın 1950’li yıllardan itibaren çok konuşulan ve tartışılan bir konu olduğunu söyledi. Yolcu, “Yaratıcılıkla ilgili kavram gündeme geldiğinde ya geçmişteki algılarımız ya bazı kavram yanılgılarımız ya da başka nedenlerle pek fazla kullanmadığımız veya kullansak da uygulamada pek fazla bir karşılığını görmediğimiz bir kavram. Yaratıcılık denildiğinde ilk akla gelen sanattır. Bu da çok doğaldır. Sanat özgünlüğü önceleyen yaratıcılığında en önemli unsurlarından bir tanesidir. Özgün veya özgür olabilmek yaratıcılığın olmazsa olmaz şartlarından bir tanesidir. Haklı bir şekilde buna imkan sunan sanattır” ifadelerini kullandı.
Toplum olarak sanatı anlamıyoruz
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Öğretim Görevlisi Kazım Artut, toplum olarak sanatı anlamanın önemli bir sorun olduğunu ve toplumsal olarak sanatın nasıl anlaşılması gerektiğinden bahsetti. Artut, “Günümüzde yaratıcılık ve kültürel farkındalığa duyulan ihtiyaçlar var. Bireysel ve sosyal becerilerin, iletişimin, çok kültürlülüğün, özgünlüğün ve insani değerlerin geliştirilmesine yönelik talepler sanat eğitimine olan ilginin artmasına neden olan önemli faktörlerdir. Sanat eğitimi, bireyin fiziksel, entelektüel, özgüven yaratıcı becerilerini geliştiren bütünleştiren eğitim-kültür ve sanat alanları arasında dinamik ve etkin ilişkiler kurulmasına mümkün terapik eğitim modelidir” diye konuştu.
Görsel Sanatlar Öğretmeni Işıl Çimen ise Görsel Sanatlar öğretmenlerinin sorunlarından bahsetti.
Panel bitiminde AKÜ Rektör Yardımcısı GSF Dekanı ve Prof. Dr. İsa Sağbaş tarafından panelistlere teşekkür belgeleri ve hediyeleri takdim edildi.
Çalıştaya ve sergiyeAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, AKÜ Rektör Yardımcısı ve GSF Dekanı Prof. Dr. İsa Sağbaş, Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü Temel Eğitim Şube Müdürü Gürbüz Bıdık, AKÜ GSF Temel Eğitim Bölümü Başkanı Yrd. Doç Dr. Fevzi Nuri Kara, Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Ünver, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Meliha Yılmaz, Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yolcu, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Öğretim Görevlisi Kazım Artut, Görsel Sanatlar Öğretmeni Işıl Çimen, AKÜ akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı.
Etkinlikler çalıştay ve karma sergi açılışı ile devam etti
Program, öğle arasının ardından düzenlenen eşzamanlı çalıştay oturumları ile devam etti. Görsel sanatlar öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleştirilen 4 farklı çalıştayda, “Sanat Eğitimi, Görsel Sanatlar Öğretmeni Yetiştirme, Afyonkarahisar Özelinde Görsel Sanat Öğretmenlerinin Sorunları, Görsel Sanatlar Öğretmenliğinde Ölçme ve Değerlendirme” konuları tartışmaya açıldı. Çalıştay katılımcıları, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne iletilmek üzere hazırlanan sonuç bildirgesine yönelik, AKÜ GSF öğretim üyeleri Prof. Dr. Nesrin Kula Demir, Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, Yrd. Doç. Dr. Özgür Cengiz ve Yrd. Doç. Dr. Ümit Demir moderatörlüğünde 2 saat süreyle fikir teatisinde bulundular.
Gün boyu süren program, AKÜ Devlet Konservatuvarı tarafından sunulan müzik dinletisi ve “Afyonkarahisar Görsel Sanatlar Öğretmenleri Buluşması, Karma Sergisi” açılışı ile sona erdi. Afyonkarahisar’da görev yapan görsel sanatlar öğretmenleri ve GSF öğretim elemanlarının hazırladıkları toplam 53 adet eserin sanatseverlerin beğenisine sunulduğu sergi, AKÜ GSF birinci katında sanatseverlerin beğenisine sunuldu.