Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uzun yıllardır farklı terör örgütlerinin hedefi olmuştur. Özellikle DAEŞ, FETÖ, DHKPC, PKK-PYD-YPG gibi terör örgütleri, ülkemizde yürüttükleri terör faaliyetleri sonucunda güvenlik güçlerinin yanında binlerce sivil vatandaşın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Suriye’deki iç savaşı fırsat bilen terör örgütü PKK ve Suriye’deki uzantısı PYD, bölgedeki emperyalist güçlerin desteğiyle hem Suriye coğrafyasındaki demografik yapıyı katliamlarla ve sürgünlerle değiştirmiş hem de ülkemiz sınırlarında bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Suriye’deki iç savaş kapsamında meydana gelen bu gelişmeler, olumsuz anlamda en fazla Türkiye’yi etkilemiştir.

Bu olumsuzlukların daha fazla sürmemesi ve sınırımızdaki somut terörist tehdidin bertaraf edilmesi amacıyla daha önce “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” isimleriyle gerçekleştirilen harekâtlar başarıyla tamamlanmış ve temizlenen coğrafya gerçek sahiplerine verilmiştir. Gelinen noktada ise Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz güney sınırımızda Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu önlemek amacıyla uluslararası hukuka uygun bir biçimde, milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı güçle “Barış Pınarı Harekâtı”na başlamıştır. Tarih boyunca mazlumların yanında, zalimin karşısında olan milletimizin ve onun çelikleşmiş iradesinin temsili olan Şanlı Ordumuzun, bundan önceki görevlerinde olduğu gibi bu insani görevini de başarıyla tamamlayacağına inancımız tamdır.

Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde yuvalanmış ve Türkiye’ye saldırılar düzenleyen terörist gruplara yönelik sınır ötesi harekâtı, BM Antlaşması’nın 51. maddesi çerçevesinde her devlete tanınmış olan doğal meşru müdafaa hakkının kullanımıdır. Bu meşru operasyon, bir takım algı oyunlarıyla Kürt halkına karşı yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Oysa Barış Pınarı Harekâtı, sadece Türkiye’nin güvenliği için değil, aynı zamanda emperyalist güçlerle işbirliği yaparak mazlum Kürt, Arap, Türkmen ve Ezidi kardeşlerimizi katleden ve sürgün eden terör şebekelerine ve arkalarındaki emperyalist güçlere karşı alınmış bir inisiyatiftir.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Senatosu olarak, bütün emperyalist baskılara rağmen, müttefik olarak bildiğimiz ülkelerin desteğiyle oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, ülkemizde ve bölgemizde barış, huzur ve istikrarı tesis etmek amacıyla başlatılan “Barış Pınarı Harekâtı’nı yüreğimizle ve dualarımızla desteklediğimizi beyan ediyor ve ordumuza muvaffakiyetler diliyoruz. Harekât sürecinde şehit olan kahraman askerlerimize ve sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Senatosu

 

Press Release (Operation Peace Spring)

The State of Turkish Republic has become the target of different terror organizations for long years. Some of these organizations, including DAESH, FETO, DHKPC, and PKK-PYD-YPG, have caused death and injury of the thousands of citizens along with security forces as a result of terror activities that they have been carrying out in our country.  With the support of the imperialist powers in the region, the terror organization PKK and its extension PYD in Syria have re-engineered the demographical structure with massacres and exiles by exploiting the civil war in Syria, and, thus, they have become a threat in the borders of our country. Turkey has suffered much more than any other country due to these issues in the context of this civil war.

Therefore, Turkey carried out the Operation Euphrates Shield and the Operation Olive Branch successfully to eliminate the threats of terrorist organizations in Syria. As a result, the territory freed from terrorist groups has been given to its real owners. At this point, the Brave Turkish Armed Forces have started the operation called Operation Peace Spring in conformity with the international law and with the power stemming from the love, faith, and pray of our people. The only purpose of this operation is to prevent the terror corridor that has been tried to be built next to our south border in the north of Syria. Our Glorious Army is the representative of our people who have stood with the oppressed and against the oppressors throughout the history. We wholeheartedly believe that its strong willpower will also accomplish this humanitarian duty as the ones achieved before.

Turkey has been exercising its right of self-defense against the terrorist organizations in the North of Syria attacking Turkey in conformity with Article 51 of the United Nations (UN) Charter. Although some international circles make groundless claims that the operation targets Kurds and try to manage perceptions in this way, this is far from reality. In fact, the Operation Peace Spring is meant not only to be for the security of Turkey but also to be an initiative against terrorist networks massacring and exiling our oppressed Kurd, Arab, Turkmen and Yazidi brothers, and an initiative against the imperialist powers behind these networks.

We would like to repeat one more time that this operation aims to eliminate the terror corridor tried to be built with the support of the countries that we know as allies and to establish peace, tranquility, and stability in our country and region despite all the imperialist oppressions. Therefore, we, as the Senate of Afyon Kocatepe University, declare our wholeheartedly support and pray for the Operation Peace Spring and wish success to our army.  We wish mercy for the brave soldiers and civil people becoming martyrs during the operation and we wish remedy for the injured citizens.

We respectfully announce this press release to the public.

The Senate of Afyon Kocatepe University

14 Ekim 2019, Pazartesi 3570 kez görüntülendi