İsrail Parlamentosu tarafından kabul edilen Yahudi Ulus Devleti Yasası ile tek resmi dilin İbranice olarak belirlenmesi ve Arapçanın resmi dil olmaktan çıkarılması bölgedeki sorunu kronikleştirme yolunda atılmış provakatif bir adımdır. Yahudi ulus devlet” yasasına ilişkin “İsrail’in almış olduğu bu karar, daha önce almış olduğu kararlar gibi ne insani düzlemde ne evrensel düzlemde ne hukuk boyutuyla ne de ahlak boyutuyla tasvip edilecek bir karar değildir.
Kabul edilen söz konusu yasa ile evrensel hukuk ilkelerini çiğnemeyi alışkanlık haline getirmiş olan İsrail’in bu kararı, bölgede barış ve huzura vurduğu son darbe olarak karşımıza çıkmaktadır. Düzenleme ile ırkçılık adeta resmi hale gelmiş olup, ülkede kendi kaderini tayin etme hakkının sadece Yahudilere verilmesi, resmi dilin sadece İbranice olarak kabul edilmesi, Yahudi şeriatının referans alınması ve Kudüs’ün tek taraflı olarak İsrail’in başkenti olması kabul edilemez. Bu açıkça İsrail’in, din soslu ırkçılığı ifade eden Siyonizm’i resmi politika olarak ilan etmesidir. Bu tavrıyla İsrail, tüm İslam dünyasına hatta tüm dünyaya, dünya değerlerini ayakları altına alarak meydan okumaktadır. Başta Müslümanlar olmak üzere sağduyulu tüm dünya güçleri İsrail’in bu meydan okuyucu tutumuna karşı üst düzeyde sonuç alacak şekilde karşılık verme sorumluluğu bulunmaktadır.
Söz konusu sorumluluk duygusuyla İsrail’in ırkçı devlet olduğunun göstergesi olan bu yasayı kınıyor, uluslararası toplumu göreve davet ediyoruz.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü