Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uzun yıllardır farklı terör örgütlerinin hedefi olmuştur. Bu örgütlerden FETÖ/PDY, DAEŞ, DHKPC, PKK, PYD-YPG terör örgütleri ülkemizde yürüttükleri terör faaliyetleri sonucunda, güvenlik güçlerinin yanında binlerce sivil vatandaşın ölümüne ve yaralanmalarına sebebiyet vermiştir. Suriye’deki iç savaşı fırsat bilen terör örgütü PKK ve Suriye’deki uzantısı PYD, bölgedeki emperyalist güçlerin desteğiyle hem Suriye coğrafyasındaki demografik yapıyı katliamlarla ve sürgünlerle değiştirmiş hem de ülkemiz sınırlarında bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Suriye’deki iç savaş kapsamında meydana gelen bu gelişmeler en fazla Türkiye’yi etkilemiştir. İç savaşın neden olduğu büyük dramların sonuçları Türkiye’de doğrudan hissedilmiştir.

Suriye’deki iç savaş ile birlikte ortaya çıkan büyük drama, dünya sırtını dönerken ülkemiz, tarihinden gelen sorumlulukla karşılık vererek şiddetten kaçan milyonlarca insana açık kapı politikası uygulayarak can güvenliği sağlamıştır. Komşuluk bağlarının da getirdiği bu sorumlulukla Türkiye, etnik kökeni, inancı ve mezhebi ne olursa olsun bütün mazlum ve mağdurların sığınma yurdu olmuştur. Bununla birlikte ülkemiz, hem maddi hem de manevi açıdan bu gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmiştir, halen de etkilenmeye devam etmektedir. Göçün önlenmesinin en önemli yolu ise Suriye’deki terör ve şiddetin sona ermesinden geçmektedir.

Bu olumsuzlukların daha fazla sürmemesi ve sınırımızdaki somut terörist tehdidin bertaraf edilmesi amacıyla daha önce gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Operasyonu, başarıyla tamamlanmış ve temizlenen coğrafya gerçek sahiplerine verilmiştir. Gelinen noktada ise Türkiye Cumhuriyetinin kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri Unsurları, Suriye’nin Afrin şehrine sınır güvenliğini her türlü terörist hareketten korumak ve bölge insanının gördüğü zulme dur diyebilmek amacıyla 20 Ocak 2018 tarihinde “Zeytin Dalı” isimli bir harekât başlatmıştır. Tarih boyu mazlumların yanında, zalimin karşısında olan Yüce Türk Milleti ve onun çelikleşmiş iradesinin temsili olan Şanlı Türk Ordusu, bundan önceki görevlerinde olduğu gibi bu insani görevini de muvaffakiyetle nihayete erdirecektir.

Türkiye’nin, Suriye’nin Afrin bölgesine yuvalanmış ve Türkiye’ye saldırılar düzenleyen terörist gruplara yönelik sınır ötesi harekâtı, BM Antlaşması’nın 51. maddesi çerçevesinde her devlete tanınmış olan doğal meşru müdafaa hakkının kullanımıdır. Bu meşru operasyon, bir takım algı oyunlarıyla Kürt halkına karşı yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Oysa Zeytin Dalı Operasyonu, sadece Türkiye’nin güvenliği için değil, aynı zamanda emperyalist güçlerle işbirliği yaparak mazlum Kürt, Arap ve Türkmen kardeşlerimizi katleden ve sürgün eden terör şebekelerine ve ağababalarına karşı alınmış büyük bir inisiyatiftir.

Afyon Kocatepe Üniversitesi olarak, Afrin’de insanlığın ve medeniyetin namusunu kurtarmak, sözde değil dürüst ve gerçek huzuru tesis etmek amacıyla başlatılan “Zeytin Dalı Operasyonunu” desteklediğimizi beyan ediyor, şu ana kadar operasyonda şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan, Piyade Üsteğmen Oğuz Kaan Usta ve Piyade Uzman Çavuş Mehmet Muratdağı’na Allah’tan rahmet, tüm milletimize başsağlığı diliyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

23 Ocak 2018, Salı 1439 kez görüntülendi